-
1 karıştırmak
vt1) mischen2) ( elle yoklamak) durchwühlenburnunu \karıştırmak in der Nase bohren [o popeln]çöpleri \karıştırmak im Müll wühlen4) ( üstünkörü okumak) stöbern (in)biraz kitap/dergi \karıştırmak ein bisschen in Büchern/Zeitschriften stöbern5) ( ayırt edememek) verwechseln (-le mit), durcheinanderbringen (-le mit)biriyle birini birbirine \karıştırmak jdn mit jdm verwechseln6) birinin aklını \karıştırmak jdn verwirren [o konfus machen]ortalığı \karıştırmak Unruhe stiften -
2 karıştırmak
karıştırmak v/t mischen, vermengen (-le mit D); durcheinander werfen; durcheinander bringen (a fig Person); (alles) auf den Kopf stellen; -e jemanden zu etwas D hinzuziehen; jemanden einweihen (in A); hinzugießen (z.B. Wasser zu D); zusetzen (z.B. Chlor D); Radio einstellen, drehen (an D); Suppe, Tee umrühren; Zeitungen durchblättern; überfliegen -
3 karıştırmak
запу́тывать переме́шивать перемеща́ть поме́шивать приме́шивать разме́шивать сме́шивать* * *1) - le сме́шивать с чемtoprak kumla karıştırmak — смеша́ть зе́млю с песко́м
2) -e сме́шивать что с чем, добавля́ть что к чемуçimentogy kum karıştırmak — к цеме́нту доба́вить песо́к
sirkeye su karıştırmak — разба́вить у́ксус водо́й
3) -i меша́тьpilâvı karıştırmak — помеша́ть плов
4) -i перемеша́ть; привести́ в беспоря́докkâğıtları karıştırmak — а) спу́тать бума́ги; б) тасова́ть ка́рты
masanın üzerini karıştırmak — созда́ть на столе́ [по́лный] беспоря́док
ortalığı karıştırmak — переверну́ть всё вверх дном
5) -i ры́ться, копа́ться, иска́тьceplerimi karıştırdım bozuk para bulamadem — я поры́лся у себя́ в карма́нах, но ме́лочи не нашёл
dolabımı karıştırmışlar — они́ ры́лись в моём шкафу́
6) -i перели́стывать, просма́тривать (книгу и т. п.)eski kitapları karıştırmak — просма́тривать ста́рые кни́ги
7) -i пу́тать, перепу́татьihtiyar eski dostlarının adlarını karıştırıyor — стари́к пу́тает имена́ свои́х ста́рых друзе́й
sorunlarınızla zihnimi karıştırdınız — от ва́ших вопро́сов у меня́ всё перепу́талось в голове́
8) -i впу́тывать во чтоben kimseyi işime karıştırmam — я не позво́лю никому́ вме́шиваться в свои́ дела́; я в свои́ дела́ никого́ не впу́тываю
-
4 karıştırmak
2) В перемеша́ть, переры́ть (бумаги, дела и т. п.)kâğıtları karıştırmak — а) спу́тать (перемеша́ть) бума́ги; б) копа́ться (ры́ться) в бума́гах; в) тасова́ть ка́рты
ortalığı karıştırmak — переверну́ть всё вверх дном
3) В перели́стывать, просма́тривать (книгу и т. п.); иска́ть ну́жную ста́нцию (по радио)gazeteleri karıştırmak — просма́тривать газе́ты
4) В смуща́ть, мути́ть; вноси́ть беспоря́док, пу́тать- ın zihnini karıştırmak — моро́чить го́лову кому
5) В, Д вме́шивать, впу́тывать во что6) В, Д влива́ть, добавля́ть -
5 karıştırmak
v. mix, mix up, blend, stir up, disarrange, disorder, complicate, confuse, mistake, shuffle, add, admix, amalgamate, churn, commingle, commix, concoct, confound, darken, diffuse, disarray, discompose, disconcert, disorganize, disturb, embroil--------karıştırmak (ateş)v. trim--------karıştırmak (burun)v. pick--------karıştırmak (saç)v. tousle* * *1. mix 2. shuffle (n.) -
6 kariştirmak
1) зэхэгъэкIочIэн/ зэхэгъэзэрыхьэн4) (karmak) УТЭН, ЗЭХЭУТЭН6) (sıvıları birbirine katmak) ЗЭХЭКIЭН -
7 karıştırmak
актару; болгату; болгау; буталдыру; бутау; буту; кушу -
8 karıştırmak
взбалтывать, мешать, перемешивать, примешивать, смешивать, размешиватьİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > karıştırmak
-
9 karıştırmak
gelemşemişandin--------li hevxistin--------lihevxistin--------tevdan--------tevlîhev kirin--------têk dan -
10 karıştırmak
Qarışdırmaq -
11 karıştırmak
gmatwać; łączyć; mieszać; mylić; plątać; pogmatwać; pomieszać; zmieszać -
12 karıştırmak
зэхэшIыхьан, зэхэлъхьан, зэхэлъэшъон, гъэ -
13 karıştırmak
أشبخالطخرفشداففننمازجماهمزجوالفولف -
14 karıştırmak
1. أشب [أَشَبَ]Anlamı: karışmak işini yaptırmak2. خالط [خالَطَ]Anlamı: karışmak işini yaptırmak3. خرفش [خَرْفَشَ]Anlamı: karışmak işini yaptırmak4. داف [دافَ]Anlamı: karışmak işini yaptırmak5. فنن [فَنَّنَ]Anlamı: karışmak işini yaptırmak6. مازج [مازَجَ]Anlamı: karışmak işini yaptırmak7. ماه [ماهَ]Anlamı: karışmak işini yaptırmak8. مزج [مَزَجَ]Anlamı: karışmak işini yaptırmak9. والف [والَفَ]Anlamı: karışmak işini yaptırmak10. ولف [وَلَّفَ]Anlamı: karışmak işini yaptırmak -
15 karıştırmak
"to mix, to mingle, to blend; to stir; to disturb, to disorder, to scramble; (burnunu, diþini) to pick; to shuffle; to search (through/into), to rummage (about/through), to fumble (about/around); to confuse, to complicate, to confound; to mix sth up, to mu" -
16 karıştırmak
"1. /ı/ to mix, stir; to blend. 2. /ı, la/ to confuse (someone or something) with. 3. /ı/ to get (things) mixed up in one´s mind. 4. /ı/ to rummage through; to thumb through. 5. /ı, a/ to get (someone) involved in or mixed up in (something); to introduce (one topic) alongside (another)." -
17 karıştırmak
míchat; mísit; plést; pomíchat; poplést; smíchat; smísit; zamíchat -
18 bok karıştırmak
вози́ться в дерьме́ -
19 eski defterleri karıştırmak
= eski defterleri yoklamak вороши́ть ста́рое / про́шлое -
20 geçmişlerini karıştırmak
хули́ть / руга́ть чьих-л. у́мерших ро́дственников
См. также в других словарях:
karıştırmak — i, e 1) Karışma işini yaptırmak 2) i İçinde ne olduğunu anlamak veya aradığını bulmak amacıyla elle yoklamak Ceplerimi karıştırdım, bozuk para bulamadım. F. R. Atay 3) i Yemeği dibinin tutmaması için kaşıkla altüst etmek Pilavı karıştırmak. 4) i… … Çağatay Osmanlı Sözlük
fesat karıştırmak — hile yapmak ... resmî ihale ve alım satımlara fesat karıştırma ... suçlarından biriyle hüküm giymiş olanlar. Anayasa … Çağatay Osmanlı Sözlük
halt karıştırmak — tkz. halt etmek Şu kendisine üç saniye gibi gelen bir saat on beş dakika zarfında ne halt karıştırmıştı. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
eski defterleri yoklamak (veya karıştırmak) — bir yarar umarak veya başka bir amaçla eski olayları yeniden ele almak … Çağatay Osmanlı Sözlük
bok karıştırmak — kaba bir işi bozacak biçimde davranmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
geçmişlerini karıştırmak — 1) (birinin) birinin ölmüşlerini yermek veya onlara sövmek 2) (birinin) geçmişini araştırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
dibini kurcalamak (veya karıştırmak) — araştırmak, sorup öğrenmek Dibini kurcalıyorsun, ... birkaç merkez dışında Ege üreticisi çoğunluk küçük çiftçi, orta çiftçi! A. İlhan … Çağatay Osmanlı Sözlük
sapla samanı karıştırmak — iyi ile kötüyü ayıramamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kafa (veya kafasını) karıştırmak — önceki düşüncelerini altüst etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
iş karıştırmak — 1) fesat sokmak 2) zararlı bir iş yapmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
aklını karıştırmak — (birinin) birini ne yapacağını bilemez duruma getirmek, şaşırtmak, bocalatmak … Çağatay Osmanlı Sözlük